Kaliteye ve kaliteli ürünlere ulaşmanın herkesin hakkı olduğu düşüncesiyle yola çıkan Bikalite olarak; kalite kavamı, kalitenin süreçleri, kalitenin nasıl anlaşılabileceği ve kalitenin sağlayacağı yararları yazı dizisi şeklinde sizlere sunuyoruz. Sunduğumuz yazı dizimizin ilkinde; kalite kavramını ve tarihini ele aldık. Bikalite olarak, kaliteli ve orijinal ürünleri sizlere sunarken, ilgili alandaki uzman görüşlerini de size aktarıyor ve bilinçli tüketim için gerekli bilgi üretimine yardımcı oluyoruz.
Günlük hayatta kaliteyi tanımlamakta herkes farklı bir ölçüt kullanır. Bir ürünün kalitesi nasıl anlaşılır? Bir ürünün kalitesinin kanıtları nelerdir? Kalite ölçütleri nelerdir? Ürün seçiminde kalite neden önemlidir? Bu sorulara elle tutulur cevaplar vermeye çalışacağız.
Subjektif ve Objektif Tanımı ile Kalite
Kalite, genel kullanımda bir nesnenin benzerlerine kıyasla bir üstünlük kavramı olarak sıklıkla kullanılır. Bazen bu tabirle ürün ve/veya üreticinin itibarı kast edilirken, bazen görünümü, bazen özelliklerinin üstün olması, bazen de öne çıkan ek özellikleri anlatılmaya çalışılır.
Kalitenin toplumda kullanılan subjektif tanımı ve gerçekte olan objektif tanımı üzerinde duracağız. Amacımız kalitenin anlaşılması, kaliteye ve kaliteli ürünlere sahip çıkılması ve kaliteli ürün seviyesinin artmasını sağlamak.
Subjektif tanımda; ürünün dış görünüşü, itibarı, lüks kategorisi, pahalılığı, soyut ve göreceli olan en iyi kavramı ile özdeşleşir. Net bir tanımı yoktur. Kişiden kişiye değişir; kişiseldir. Nihayetinde ölçülemeyen ve kanıtı mümkün olmayan verilere indirgenir.
Objektif tanım ise; ürünün, o ürün için tanımlanmış temel gereksinimleri sağlamasıdır. Yani ürünün vaatlerini tutmasıdır. Bir tekerleğin dönmesi, bir kalemin yazmasıdır. Bu temel tanımdır. Bunu derinleştirerek kalite ölçütlerini belirlemiş oluruz.
Bir ürün üretildiği ülkenin, o ürün için belirlediği yasal şartları karşılaması kalitenin bir ölçütüdür. Bir ürün için o üründe uzman teknik ekiplerin belirlediği standartlara uygun olması o ürünün kalitesinin bir diğer kriteridir ve bunu sağlayan ürünler kaliteyi bir tık daha üste taşır. Örneğin bir cerrahi maskenin, zorunlu olsun veya olmasın (ülkemizde zorunlu olmamakla beraber bazı ülkelerde zorunludur) EN 14683 cerrahi maske standardına uygun olması ve bunu bağımsız laboratuvarlardan testlerde kanıtlaması bir kalite ölçütüdür. Bir ürün %98, %99 gibi filtrasyon yeteneği ifade ediyorsa, bunu kanıtlamasını bekleriz. Ürün filtrelemenin yanında nefes almaya müsait olmalıdır, hijyenik ürün olduğu ve cilde temas ettiği için mikrobiyolojik kirlilik seviyesi düşük olmalıdır, kullanım gereksinimleri olan dayanıklılıkları sağlamalıdır. Bunların hepsi somut ve test edilebilir ölçütlerdir.
Bir ürünün üretim sürecinde, paketleme sürecinde, dağıtım sürecinde o ürünü son kullanıcıya kadar yapısı korunarak ve stabil şekilde ulaşmasını sağlayan her aşama kalitenin ölçütüdür. Nihayetinde son kullanıcı o ürünü kullanıp, amaçladığı sonuca varabilirse başarı sağlanır.
Objektif tanımdaki süreç incelendiğinde kalitenin somut kriterleri olduğu görülecektir. Yasal koşullara uygunluk, ürün standartlarına uygunluk, üretimdeki kalite süreçlerinin tanımlanması ve uygulanması şeklinde bu kriterleri sıralayabiliriz. Ayrıca ürünün görevini ve müşterinin üründen beklentisini de yerine getirmesi gerekir. Bir kalemin yazmaması kabul edilemezdir. Kalem standartları da onun yazıp yazmadığını test etmektedir. Bu süreçlerden sonra üründen beklenilen özellikler ve bu özelliklerin karşılanması kalitenin gerçek anlamıdır. İtibar, fiyatlandırma ve görünüm gibi diğer faktörler ek ve tali kriterlerdir.
Kalite Standartlarına Uygun Üretilmiş Ürünler için
Kalitenin Kelime Anlamı
Kalite, Latince kökenli bir kelimedir. Qualites (kalite), qualis kelimesinden türetilir. “Nasıl oluştuğu?” anlamına gelir. Süreci tanımlar temel olarak. Bir şeyin olması gereken uygun bir şekilde yapılıp yapılmadığını sorgular. Kelime anlamı olarakta bir üretim sürecini tanımlar.
Toplumda herkesin farklı bir görevi ve sorumluluğu bulunur. Dolayısıyla herkesin kendi alanındaki işi tam olarak yapması beklenir. Ve bu sayede toplumda her işe duyulan güvenin artması ve toplum bilincinin oluşturulması amaçlanır. Bir doktora gidilince onun yaptığı işe güvenmek, kendini emanet etmek; bir ekmek alınca ekmeği yapan ve satan kişiye güvenmek, herhangi bir sorun olmayacağına tam inanmak gibi. Bu sebepten ürünler ve üretim süreçlerini tanımlamak ve uygulayanların da buna uyumuna inanmak gereklidir. Bu uygulamaların da belirli periyotlarla kontrolünün ve denetiminin yapılması güven artırıcı unsurlardır.
Kalite Kavramının Tanımı
Kullanıcıların ihtiyaçlarının tespiti çerçevesinde tasarlanan ürünün, teknik ve yasal gereksinimleri sağlanarak, üretim ve dağıtım süreci dahil uçtan uca bir şekilde, son kullanıcıya bu ihtiyaçların eksiksiz ulaştırılması becerisidir. Bu sayede ihtiyaçların karşılanması ve verimli bir iş süreci ortaya çıkar.
Kalitenin Tarihçesi
İnsanlar gereksinimleri çerçevesinde ürünlere ihtiyaç duyarlar. Bu ürünleri eksiksiz ve kusursuz elde etmek isterler. Bu sebepten üretim süreçlerini tanımlayarak hata oluşumunun önüne geçmeyi hedeflerler. İşte bu süreç tanımlaması ihtiyacı ve ihtiyaçlarının karşılanması beklentisi neredeyse insanlık tarihi kadar eskiye dayanır. Milattan önce 2150 yılına kadar kalite ile ilgili kayıtlar bulmak mümkündür.
Kalite kavramı ilk başlarda ihtiyaçların tam olarak karşılanması kavramı çerçevesinde değerlendirilmiştir. İhtiyaçların karşılanmaması durumunda cezai yaptırımlar ortaya çıkmıştır. Hammurabi Kanunları'nın 229. maddesinde "Eğer bir inşaat ustası bir ev yapar ve yapılan ev yeterince sağlam olmayıp sahibinin üstüne çökerek ölümüne sebep olursa, o inşaat ustasının başı uçurulur." ifadesi mevcuttur. Burada ürünün, ihtiyaçları tam olarak karşılamaması durumunda yapılacak cezai işlem anlatılır. Bir standart ve üretim süreci tanımı henüz yoktur ama ihtiyaçların karşılanması beklentisi vardır. Bu beklenti o dönemde kalitenin tanımıydı. Daha sonraları tanımı ve kriterleri geliştirildi.
Bir sonraki aşamada aynı ürüne duyulan ihtiyaçlar sürekli hale gelince ve ancak toplumsal üretimle bunun mümkün kılınacağı gerçeği ortaya çıkınca, ürünle ilgili temel gereksinimlerin belirlenmesi şart olmuştur. Sanayi devrimi kalite süreçlerinin gelişimi için de bir devrim olmuştur. Mikrometrenin icadı daha hassas ve birbirine benzeyen ürün üretimi için atılmış büyük bir adımdır. Bu aşamada kalite tabiri bir üretim tesisinde birbirinin aynısı ürünler üretmeyi hedefleme noktasına gelmiştir. Bu haliyle tanım beklentileri, ihtiyaçları ve vaatleri karşılayan üründen; her ürünün bu kalitede olması amacına yükselmiştir.
1900’lerde makineleşmenin artmasıyla beraber üretim bantlara taşınmıştır. Bu da bantlarda sürekli aynı özelliklerde ürün üretme anlayışını daha ileri taşımayı zorunlu kılmıştır. Kalite kontrol tabirinin ortaya çıkışı ve kalite süreçlerinin şematik hale gelmesi bu dönemlere rastlar. Kalite kontrol işlevinin ilk aşaması üretilen ürünlerin, üretim sonu kontrolü yapılması ve hataların ayıklanması şeklinde gerçekleşmiştir. 1920’lerde çıktıların kontrolü anlamına gelen bu noktada üretim sürecinden ziyade son kontrol işlevi öne çıkmaktadır.
Kalite kontrolün son ve şu an hala kullanılan aşaması ise 1950’lerden itibaren kabul görmüştür. Üretimde sadece üretim sonu kontrollerin yeterli olmadığı, üretim sürecinin her aşamasında kontrollerin sağlanması gerektiği anlayışı egemen olmuştur. Bunun sonunda toplam kalite anlayışı ortaya çıkmıştır. Kalitenin sorunlarının kökenleri araştırılıp üretim aşamasında bu sorunlar çözülmeye çalışılmıştır. Üretim sürecinde kullanılan araçların kalitesi, kontrolü ve bakımı; personellerin eğitilmesi, geri beslemelerle süreçlerin sürekli iyileştirilmesi; ürüne özgü koşulların yaratılması gibi pek çok nokta artık izlenebilir ve kontrol edilebilir hale gelmiştir. Bu şekilde ürün üretilirken olası tüm hataların önceden tespiti ve giderilmesiyle sıfır (0) hata tanımı ortaya çıkmıştır. Yani tüm ürünlerin neredeyse %100 aynı olarak ve 0 hatayla üretilmesi artık hedeflenen kalite yüzdesidir.
Kalite kontrol anlayışında temel motivasyon müşteri şikayetlerini minimum seviyeye indirmek, müşteriler tarafından beklenen kriterlerine ulaşmak ve bunların sonucunda hatalardan kaynaklanan maliyeti azaltmaktır. Müşteri memnuniyeti kazanılmasıyla beraber maliyetler de düşeceği için firmanın ticari hayatta var olması daha kolay olacaktır.
Bikalite olarak uçtan uca kalite anlayışını benimsiyoruz. Sürekli olarak kalite ve hizmet politikamızı iyileştirerek sizlere en doğru hizmeti sunmak için çalışıyoruz.